| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| Common Usage | ||||
| Yaygın Kullanım | ile ilgilenmek | look after f. | ||
|
Tom looked after Mary while her parents were out shopping. Tom ebeveynleri dışarıda alışveriş yapıyorken Mary ile ilgilendi. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | ile ilgilenmek | deal with f. | ||
|
It deals with the requirement that all staff should be subject to controls on accessing security areas. Tüm personelin güvenlik alanlarına erişim konusunda kontrollere tabi olması gerekliliği ile ilgilenmektedir. More Sentences |
||||
| Genel | ile ilgilenmek | be interested in f. | ||
|
Sami is interested in Layla. Sami, Leyla ile ilgileniyor. More Sentences |
||||
| Phrasals | ||||
| Öbek Fiiller | ile ilgilenmek | concern with f. | ||
|
The European Union has been concerned with Colombia for a long time. Avrupa Birliği uzun süredir Kolombiya ile ilgilenmektedir. More Sentences |
||||
| Öbek Fiiller | ile ilgilenmek | deal with f. | ||
|
These deal with the slot allocation process and the slot exchanges between carriers. Bunlar slot tahsis süreci ve taşıyıcılar arasındaki slot değişimleri ile ilgilenmektedir. More Sentences |
||||
| Idioms | ||||
| Deyim | ile ilgilenmek | engage in f. | ||
|
My brother is engaged in cancer research. Erkek kardeşim, kanser araştırması ile ilgileniyor. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | ile ilgilenmek | touch f. | ||
| Genel | ile ilgilenmek | take an interest in f. | ||
| Genel | ile ilgilenmek | see to f. | ||
| Genel | ile ilgilenmek | take notice of f. | ||
| Genel | ile ilgilenmek | concern oneself with f. | ||
| Genel | ile ilgilenmek | get to grips with f. | ||
| Phrasals | ||||
| Öbek Fiiller | ile ilgilenmek | make with f. | ||
| Idioms | ||||
| Deyim | ile ilgilenmek | get lumbered with f. | ||
| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | ile ciddi bir şekilde ilgilenmek | come to grips with f. | ||
| Genel | bir hobi olarak (bir şey) ile ilgilenmek | fool around with f. | ||
| Genel | favori konusu ile ilgilenmek | ride a hobby f. | ||
| Genel | … ile ilgilenmek | have to do with f. | ||
| Genel | fantastik dünya ile ilgilenmek | fantasticate f. | ||
| Genel | (telefon araması, rica ile) ilgilenmek | field f. | ||
| Phrasals | ||||
| Öbek Fiiller | ile yakından ilgilenmek | latch on f. | ||
| Colloquial | ||||
| Konuşma Dili | ...ile ilgilenmek | get plugged into f. | ||
| Idioms | ||||
| Deyim | işi ile ilgilenmek | go about your work f. | ||
| Deyim | kendi işi ile ilgilenmek | be about one's business f. | ||
| Deyim | konu ile ilgilenmek | be on it f. | ||
| Deyim | kendi işi ile ilgilenmek | go about one's business f. | ||
| Slang | ||||
| Argo | başkasının işi ile ilgilenmek | saw wood f. | ||
